Sevgili Emel, Hiç de iyi değilim. Beni oyalıyacak yeni uğraşlar peşinde koşuyorum. Mesela artık hergün saat 3:50'de mutfağa gidip kendime salata yapıyorum, 4:00'de başlayan arka sokaklar izlerkende yiyorum. Ama bu işin kuralları var. Yani reklamlar girdi diyelim salata yemeyi bırakıyorum mesela. Öyle yani, yoksa hemen bitiveriyor ve dizinin geri kalan kısmını ağzımboş izlemek istemediğimden bu kurala baya sadığım. Aynı kuralı bira içerken de uyguluyorum bak. 1 yudum bira, 2 tane kuruyemiş yada 1 tane antepfıstığı hakkı kazandırıyor. Gibi. Sen nasılsın? Bu akşam Aşk-ı Memnu var, unutma bak. Kendine iyi bak, Cem. | Sevgili Cem, Biliyor musun ben de hiç iyi değilim. Bira içmeyeli de aylar oldu. Ama kafam her gün güzel. Biliyor musun alkol almadan sarhoş olmanın yolları var. Mesela ortalama 9 derece havada saatte 100 km. hız yapan bir arabanın camından kafanı çıkarıp en az 40 dk. bu şekilde takılırsan baya işe yarıyor. Hayatın da böyle cilveleri var. Ama ömrümde hiç bu kadar cilveleşmemiştik hani. Bence beni seviyor, sadece belli etmiyor. Bir de Aşk-ı Memnu var tabi. Güzel öpüşemedikten sonra o aşk değildir, söyleyeyim. Bu arada dün kimse şaka falan yapmadı. İsterdim ki her yer sulu sulu olsun. Şakaşaka. Sadece bu ara kimsenin tuzu yok. Bu arada dün giydiğin tshirtü makineye at.Çokpissigarakokuyor. Kıskanmadım değil. Emel. |